Artık öğretmenliğe küçük adımlar attık. 27 çocuk ile uğraşmak kolay değil . Hepsi farklı aile yapılarından gelen benliklerini yenmek için savaşan bedenen küçük ama yürekleri çok büyük bireyler. Toplum içinde var olma çabaları sürerken yaptıkları tartışmalar, benliklerinin dışına çıkamama kavgaları kişisel gelişimlerini bir bütün olma yolunda ilerletiyor.. Onları ayakta tutan, ileride nasipleri varsa geleceğin yapı taşını sağlam oturtan en fazla bir iki saatlik küslükleri aslında bir ömrün ilmek ilmek işlenişinin kanıtı oluyor.
2 erkek öğrencim birbirlerine boya vermedikleri için kavga etti. "Öğretmenim bana boyalarını vermedi" şikayeti yapıldıktan ve bu tartışmayı uzattıktan sonra onları dışarı çıkarıp rahatsız oldukları durumları bir başkasına şikayet ederek değil konuşarak ve karşısındaki anlayarak olacağını göstermek istedim. İkisi de birbirlerinin gözlerini içine bakarak "sen bana boyalarını vermedin", "güzel kullansaydın verirdim " gibi şikayetlerini birbirlerine söylediler. Gözlerinin içine bakarak "özür dilerim"dediler ama bu boyalar onlar için kıymetliydi. Bir süre affedemediler birbirlerini. onların zamanını çalmak istemediğim için daha fazla tutmak istemedim. İçeriye geldiklerinde tekrar boyaları aldılar. Bir öğrencim yaptığı resimde bir elinde silah bir elinde sigara olan kendisini okula girerken resmederken, diğer öğrencim annesinin ona karşı ifadesiz bakışlarını yaptı.
Bu durum aslında sıradan olaylar gibi gelirken iç yüzüne girdiğinizde sıradanlığını yitiriyor. Çocuklarımız girdikleri ortamlarda davranışları görmezden gelinince günümüzde de yaşanan toplumsal olaylarda olduğu gibi dinlemeden yargıya ulaşmayı, şiddeti, kötü alışkanlıkları, bir anda bir çok olumsuzlukları çocuklarımızda bulabiliyoruz. Bu durumun çaresi aslında herkesin uygulayabileceği bir tutum iken çocuklarımızın bireysel özelliklerini geri plana atarak onları bu duruma adım adım biz ilerletiyoruz. Ne olursa olsun masum dünyalar hep masum dursun. Bu bizim elimizde, dilimizde, sevgimizde..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder